Statinler Hakkında
Bilinmesi Gerekenler
Prof. Dr. Mehmet Emin Korkmaz
Kolesterol ilacı olarak bilinen statinler en çok tartışılan ilaç grubudur. Bu moleküller hakkında
hastaların bilmesi gerektiğini düşündüklerimi yazdım.
Enfarktüs geçiren hastalarımızdan çok duyduğumuz cümlelerden
biri şudur; “İnternette, televizyonlarda hapların işe yaramaz, hatta
zararlı olduğunu söyleyen konuşmalar, yazılar gördüm, kafam karıştı, inandım.”
Maalesef günümüzde gerçekleri saptıran, hatta yalan söyleyen grup ve kişiler
var. Statinler hakkında dolaşımdaki yanlışlar sadece yanıltıcı değil, tamamen
tehlikeli.
Yüksek LDL (kötü kolesterol) tedavisi için “altın standart”
kabul edilen statinler, dünyada en yaygın kullanılan ilaçlardandır. 1987
yılında piyasaya çıktılar, günümüzde küresel ölçekte 200 milyon kişi
kullanıyor. Her biri en az 1.000 hasta içeren en az 27 büyük randomize klinik
çalışmada güvenli ve etkili oldukları kanıtlandı. Havuzlanmış veriler
LDL’deki her 40 mg/dl düşüş için, yıllık kalp-damar hastalığına bağlı ölüm,
kalp krizi ve felç sıklığında % 21 azalma olduğunu gösteriyor. Bu rakamı etkin
bulmayabilirsiniz ama eldeki en etkili yöntemlerden biri bu. Dünya Sağlık
Örgütü dâhil tüm önemli kuruluşlar güvenliklerini teyit ediyor.
Tüm bu bilgiye rağmen aldatıcı iddialar sürüyor. Buradaki asıl
trajedi, yıllarca süren geniş araştırma verilerini, hiçbir kanıta dayanmadan
sahtecilikle suçlayarak insanların hayatını tehlikeye atmaktır. Öne sürülen
saptırmaları inceleyelim;
İddia: Kolesterol hücrelerimizi yapmak için gereken temel
yağdır. Onsuz yaşayamayız.
BİLGİ: Kolesterol kendi başına gerçekten yaşam için
esastır. Ancak kandaki LDL, aterosklerotik plaklar denilen yağ
birikintileri üretir. Bu plaklar, kalp krizi veya inmeye yol açarak
dünyada yaklaşık yılda 3 milyon ölüme neden olmaktadır. Çok düşük LDL
düzeylerinin bile herhangi bir yaşamsal sorun yaratmamaktadır.
İddia: Kolesterolü yüksek yiyecekler yemek (örneğin yumurta veya
tereyağı) seni öldürmez. Bu nedenle, kolesterol bir sorun değil, bize ilaç
satmak için tasarlanan ilaç endüstrisinin bir efsanesidir.
Bilgi: Makul miktarda yumurta veya tereyağı yemek kandaki
kolesterolü artırmaz. Vücutta dolaşan kolesterolün yüzde 85’i karaciğerde,
yediklerimizden bağımsız olarak üretilir ve odak noktası bu
olmalıdır. Endüstri konusuna gelince, bu ilaçların büyük çoğunluğu artık
patent kapsamında değildir, ucuzlamıştır.
İddia: Bir toplumun LDL düzeyleri ile kalp krizi sıklığı
arasında bağlantı yoktur.
BİLGİ: Global olarak, koroner kalp hastalığı vakalarının
yaklaşık% 33’ü yüksek kolesterol ile ilişkilendirilebilir. Avrupalıların %
54’ü yüksek LDL oranına sahiptir. 35- 55 yaş arasındaki yetişkinler için,
sağlıklı olsalar bile, yüksek kolesterolle yaşadıkları her on yılda kalp
hastalığı riski % 39 artar.
İddia: Yüksek LDL kolesterol, hareketsizlik, sigara ve obezite
gibi faktörlerden daha az tehlikelidir.
BİLGİ: Tüm bu faktörler kalp hastalığı riskine katkıda bulunur.
Sigarayı bırakmak, fiziksel olarak aktif olmak ve sağlıklı beslenmek elbette
önemlidir. Ancak yaşam tarzı değişiklikleri tipik olarak kolesterol seviyelerini
sadece % 5 – 10 oranında azaltır. LDL’si yüksek olanlar için fazlası
gerek.
İddia: Statinlerin yan etkileri riske değmez.
BİLGİ: Kas ağrısı en sık gözlenen (% 10) yan etkidir. Olguların
bazıları gerçekten bu nedenle ilacı kullanamaz. En ciddi sorun diyabet
sıklığında gözlenen artıştır (%1). Kanser ve hafıza kaybı ilişkisi
gösterilememiştir. Doğaldır ki statinler de diğer tüm ilaçlar gibi yan etkiye
sahiptir ve hekim gözetimi gerektirir.
İddia: Statin kullananlar onları almayı bırakmalılar.
Bilgi: Yayınlanan çalışmalar, statin alan ve kalp-damar hastalık
riski taşıyan hastaların ilacı almayı bırakmaları durumunda risklerinin
artığını göstermekte, bırakma yaklaşık % 2’lik ek risk artışı getirmektedir.