26 Ağustos 2020 Çarşamba

Beyin Kanaması Durumunda Ne Yapılmalı?


Beyin Kanaması Durumunda Ne Yapılmalı? 

Prof. Dr. Semih Keskil

 




  Kanama, kanın damarların dışına çıkması anlamına geldiği için; kanla beraber içindeki kimyasal maddeler ve hücreler de damar dışına çıktığı için beyinde hasar ortaya çıkar. Söz konusu etkilerin yanı sıra, kanama nedeniyle oluşan kan birikmesi beyni ezerek, iterek de fiziksel zarar oluşturur.

 Herhangi bir beyin kanaması durumunda eğer kanama hayati tehlike oluşturuyorsa asıl olan, acilen bu kanın boşaltılmasıdır. Bu kararı Nöroloji ve Beyin Cerrahi hocaları birlikte verecektir. Böylece hem beyne zarar veren kan ortadan kaldırılmış olacak ve hem de toplanmış kanın çevredeki beyne basısı ortadan kaldırılmış olacaktır.


  Bu boşaltma işlemi kimi zaman basit bir ameliyatken, kimi zaman da ileri düzeyde deneyim ve beceri gerektiren zorlu bir ameliyat halini alabilir. Bunun da ötesinde, beyin kanamasının tekrarlamasını önlemek için de anevrizma kliplenmesi, malformasyon çıkarılması gibi cerrahi müdahalelerin de yapılması gerekebilir.



Statinler Hakkında Bilinmesi Gerekenler


                                          Statinler Hakkında Bilinmesi Gerekenler

                                                                                              Prof. Dr. Mehmet Emin Korkmaz 

                                                                             



   Kolesterol ilacı olarak bilinen statinler en çok tartışılan ilaç grubudur. Bu moleküller hakkında hastaların bilmesi gerektiğini düşündüklerimi yazdım.

  Enfarktüs geçiren hastalarımızdan çok duyduğumuz cümlelerden biri şudur;  “İnternette, televizyonlarda hapların işe yaramaz, hatta zararlı olduğunu söyleyen konuşmalar, yazılar gördüm, kafam karıştı, inandım.” Maalesef günümüzde gerçekleri saptıran, hatta yalan söyleyen grup ve kişiler var. Statinler hakkında dolaşımdaki yanlışlar sadece yanıltıcı değil, tamamen tehlikeli.

  Yüksek LDL (kötü kolesterol) tedavisi için “altın standart” kabul edilen statinler, dünyada en yaygın kullanılan ilaçlardandır. 1987 yılında piyasaya çıktılar, günümüzde küresel ölçekte 200 milyon kişi kullanıyor. Her biri en az 1.000 hasta içeren en az 27 büyük randomize klinik çalışmada güvenli ve etkili oldukları kanıtlandı. Havuzlanmış veriler LDL’deki her 40 mg/dl düşüş için, yıllık kalp-damar hastalığına bağlı ölüm, kalp krizi ve felç sıklığında % 21 azalma olduğunu gösteriyor. Bu rakamı etkin bulmayabilirsiniz ama eldeki en etkili yöntemlerden biri bu. Dünya Sağlık Örgütü dâhil tüm önemli kuruluşlar güvenliklerini teyit ediyor.

  Tüm bu bilgiye rağmen aldatıcı iddialar sürüyor. Buradaki asıl trajedi, yıllarca süren geniş araştırma verilerini, hiçbir kanıta dayanmadan sahtecilikle suçlayarak insanların hayatını tehlikeye atmaktır. Öne sürülen saptırmaları inceleyelim;

İddia: Kolesterol hücrelerimizi yapmak için gereken temel yağdır. Onsuz yaşayamayız.

BİLGİ: Kolesterol kendi başına gerçekten yaşam için esastır. Ancak kandaki LDL, aterosklerotik plaklar denilen yağ birikintileri üretir. Bu plaklar, kalp krizi veya inmeye yol açarak dünyada yaklaşık yılda 3 milyon ölüme neden olmaktadır. Çok düşük LDL düzeylerinin bile herhangi bir yaşamsal sorun yaratmamaktadır.

İddia: Kolesterolü yüksek yiyecekler yemek (örneğin yumurta veya tereyağı) seni öldürmez. Bu nedenle, kolesterol bir sorun değil, bize ilaç satmak için tasarlanan ilaç endüstrisinin bir efsanesidir.

Bilgi: Makul miktarda yumurta veya tereyağı yemek kandaki kolesterolü artırmaz. Vücutta dolaşan kolesterolün yüzde 85’i karaciğerde, yediklerimizden bağımsız olarak üretilir ve odak noktası bu olmalıdır. Endüstri konusuna gelince, bu ilaçların büyük çoğunluğu artık patent kapsamında değildir, ucuzlamıştır.

İddia: Bir toplumun LDL düzeyleri ile kalp krizi sıklığı arasında bağlantı yoktur.

BİLGİ: Global olarak, koroner kalp hastalığı vakalarının yaklaşık% 33’ü yüksek kolesterol ile ilişkilendirilebilir. Avrupalıların % 54’ü yüksek LDL oranına sahiptir. 35- 55 yaş arasındaki yetişkinler için, sağlıklı olsalar bile, yüksek kolesterolle yaşadıkları her on yılda kalp hastalığı riski % 39 artar. 

İddia: Yüksek LDL kolesterol, hareketsizlik, sigara ve obezite gibi faktörlerden daha az tehlikelidir.

BİLGİ: Tüm bu faktörler kalp hastalığı riskine katkıda bulunur. Sigarayı bırakmak, fiziksel olarak aktif olmak ve sağlıklı beslenmek elbette önemlidir. Ancak yaşam tarzı değişiklikleri tipik olarak kolesterol seviyelerini sadece % 5 – 10 oranında azaltır.  LDL’si yüksek olanlar için fazlası gerek.

İddia: Statinlerin yan etkileri riske değmez.

BİLGİ: Kas ağrısı en sık gözlenen (% 10) yan etkidir. Olguların bazıları gerçekten bu nedenle ilacı kullanamaz. En ciddi sorun diyabet sıklığında gözlenen artıştır (%1). Kanser ve hafıza kaybı ilişkisi gösterilememiştir. Doğaldır ki statinler de diğer tüm ilaçlar gibi yan etkiye sahiptir ve hekim gözetimi gerektirir.

İddia: Statin kullananlar onları almayı bırakmalılar.

Bilgi: Yayınlanan çalışmalar, statin alan ve kalp-damar hastalık riski taşıyan hastaların ilacı almayı bırakmaları durumunda risklerinin artığını göstermekte, bırakma yaklaşık % 2’lik ek risk artışı getirmektedir.



Gastroenterolojideki 10 Yenilik

 

      Gastroenterolojideki 10 Yenilik

                     Prof. Dr. Burçak Kayhan




1- Bu aralar kahve ve ürünleri çok favori olmakla birlikte sabahları ince belli bardakta  7 dakika demlenmiş 1 adet çay, mideniz için iyi bir probiyotik kaynak olabilir. Özellikle siyah çay yağ yakan pseudo butyric vibrio bakteri seviyesini yükseltebilir.

2- Zeytinyağının içinde zeytin yapraklarının da olması vücut metabolizma hızını arttıracaktır.

3- 60 yaş üstü öncelikle bayanlarda olmak üzere bütün insanlarda gaz kaçırma önemli bir sorundur. Bunun artık çözümü var, SECCA tedavisiyle bir seansta gaz kaçırma sorunu %70 oranında kaybolmuştur.( Endo Club tel: 0312 441 46 92)

4- Ülseratif Kolitte yeni bir umut sağlıklı insan dışkısından oluşturulan sağlıklı barsak mikrobiyotası ülseratif kolitli hastaya nakil edildiğinde şikayetlerinin düzeldiği gözlemlenmiştir.

5- Çağımızın hastalığı Irritable Bowel Syndrome yanı Irrite Barsak Sendromu veya Spastik Kolon  Fekal Mikrobiyota Transplantasyonuyla artık kontrol edilebilmekte ve tedavi edilebilmektedir.

6- Reflü ilaçlarından bıkmış, diyetten sıkılmış ve ameliyattan korkan hastalar için bir saatlik stretta tedavisiyle herhangi bir kesi yapılmadan reflü tedavi edilebilmektedir.

7- Reflü hastalığı sayesinde doktorların gündemine giren allerjik kökenli olduğu düşünülen Eosinofilik Özofajit ciddi yutma güçlüğü, yemek borusunda yanma ve göğüs ağrısı yapabilmektedir. Doktorlar eskiden bu hastalığı tedavi etmekte zorlanırken Budenosid şurubu sayesinde tedavi kolaylaşmıştır.

8- Zayıf olup yağlı karaciğere sahip hastalarda hastalığın etmenlerinden birinin barsak mikrobiyotası olduğu bilinmektedir. Bu tür hastalara özel bir diyet, prebiyotik ve probiyotikten zengin gıda verilmesi hepatosteotozu yani yağlı karaciğeri tedavi edecektir.

9- Günümüzde genetiğiyle oynanmış gıdalar sebebiyle bir çok  hasta cheliac hastalığı olduğunu düşünmekle birlikte onlardaki hastalığın nedeninin cheliac dışı gluten hassasiyeti olduğu bilinmektedir. Bu tanıyı koymak bir çok zorlu test gerektirmekteydi. Yapılan son çalışmalar ince barsaktan ve kalın barsağın son kısmından biyopsi alınmasıyla bu bölgede eosinofili saptanmasının tanı koymayı kolaylaştırdığı gösterilmiştir.

10- Son çalışmalar sirozlu hastalarda fırsatçı mantar enfeksiyonunun daha fazla olduğunu göstermektedir. Neredeyse her 5 hastadan 1 inde mantar enfeksiyonu tabloyu bozmaktadır. Bu sebepten ilerlemiş sirozlularda eğer tablo bozulursa altta yatan nedenler arasında fırsatçı mantar enfeksiyonunu düşünmek gereklidir.

14 Ağustos 2020 Cuma

Tarlov kisti nedir? Ne gibi şikayetlere neden olur? Tedavisi nasıl yapılır? Hangi doktora başvurmalıyım?


Tarlov kisti nedir? Ne gibi şikayetlere neden olur? Tedavisi nasıl yapılır? Hangi doktora başvurmalıyım?

 Tarlov kistleri iyi huylu, içinde beyin omurilik sıvısı olan keselerdir. Genellikle sakrum adı verilen bel omurgasının aşağıya doğru devamında yer alan bölgede oluşurlar. Tüm dünya nüfusunun %4,6’ sında mevcuttur. Nedeni hala tam olarak aydınlatılamamıştır. Kesin olamayan bazı tezlere göre doğum yapmak, sakral bölgeden travma geçirmek, ağır yük kaldırmak, epidural anestezi yaptırmış olmak gibi nedenler ortaya atılmıştır.

  Hastaların büyük çoğunluğunda hiçbir şikayete neden olmaz. Rastlantısal olarak çekilen MR’ larda gözlenir. Fakat az da olsa bazı hastalarda oturunca sakrum bölgesinde ağrı, merdiven inip çıkmakta zorlanma, bacaklarda ağrı ve hissizlik, cinsel ilişki esnasında ağrı, mesaneyi (idrar torbası) tam boşaltamama, idrar ve büyük abdest kaçırma gibi semptomlara neden olabilir. Sizde de bu tip şikayetler oluyorsa yapmanız gereken bir beyin cerrahına başvurmaktır

  Tedavi süreçleri incelendiğinde en iyi bel fıtığı ameliyatı, en iyi boyun fıtığı ameliyatı, en iyi beyin ameliyatı, en iyi beyin tümörü ameliyatı genellikle beyin cerrahi kliniklerinde yapılmıştır. Bunun nedeni mesleki eğitim esnasında beyin cerrahlarının beyin ve omurilik konusunda sayısız hasta görerek bu konuda deneyim sahibi olmasından kaynaklanır. Son dönemde alzheimer ameliyatı yine beyin cerrahları tarafından yapılmaktadır

  Doktorunuz öncelikle şikayetinizi dinleyecek ve tam bir fizik muayene yapacaktır. Ardından tomografi ve MR isteyecektir. Eğer kistin sinir dokulara zarar verdiğinden şüphe edilirse myelogram istenebilir. Tüm bu tetkikleri en iyi beyin cerrahı değerlendirerek tedaviniz hakkında sizi bilgilendirecektir.


  Tedavisinde önce ilaç tedavisi uygulanır, sinir hasarı olmayan sadece ağrı şikayeti olan hastalar fizik tedavi ve algoloji bölümlerine yönlendirilerek ağrı kesici yöntemler denenir. Fakat tüm bunlara rağmen ağrısı geçmeyenler veya sinir hasarı bulguları olanlar (bacaklarda hissizlik, idrar- büyük abdest sorunları, cinsel fonksiyon bozuklukları) ameliyat edilir. Tarlov kist ameliyatı oldukça zor buna karşın deneyimli ellerde yapıldığında yüz güldürücü bir ameliyattır.

  Ankara beyin cerrahi camiasında tarlov kisti ameliyatı yapan hekimler bulunmaktadır. Birçok beyin cerrahı Ankara ilinde en iyi ameliyathane ve en iyi yoğun bakım hizmeti vererek çalışmaktadır.

  Sizde de tarlov kisti şüphesi varsa adresiniz bu konuda oldukça deneyimli bir beyin cerrahı olmalı…

12 Ağustos 2020 Çarşamba

Glioblastoma Multiforme Nedir? Hangi Semptomlara Neden Olur? Tedavi Yöntemi ve Hangi Doktora Başvurmalı?

Glioblastoma Multiforme Nedir? Hangi Semptomlara Neden Olur? Tedavi Yöntemi ve Hangi Doktora Başvurmalı?


  Glioblastome multiforme (GBM) beyindeki glial hücrelerden köken alan kötü huylu bir tümör tipidir. En sık gözlenen beyin tümörü olup, genellikle 40-60 yaş arasında ortaya çıkar. Vücutta başka bir organa yayılım göstermez fakat çok hızlı bir büyüme paternine sahiptir, 3-6 ay arasında hastada belirgin semptomlara neden olmaktadır. Nedeni bazı genetik faktörlere bağlansa da hala araştırılmaktadır. Erkeklerde kadınlara oranla daha sık görülür.

  Hastalarda baş ağrısı, görme bozuklukları, duyma bozuklukları, bazı uzuvlarda güç kaybı, nöbet, konuşma bozuklukları, bilinç kaybı gibi semptomlara neden olabilir. Hayati risk taşıyan ciddi bir hastalıktır. Bu semptomlar gözlendiğinde vakit kaybetmeden bir beyin cerrahına başvurmalısınız.

  GBM kötü huylu sınırları belirsiz, beyinde oldukça ciddi ödem tablosuna neden olan bir tümör tipidir. Nasıl ki hastalığımıza göre en iyi bel ağrısı tedavisi yapan, en iyi fıtığı ameliyatı yapan, en iyi bel fıtığı ameliyatı yapan cerrahı arıyorsak GBM tedavisi için de en iyi beyin tümörü ameliyatı ve en iyi beyin ameliyatı yapan cerrahları araştırmalıyız.

  Doktorunuz öncelikle şikayetlerinizi dinleyecek ve tam bir fizik muayene yapacaktır. Sonrasında beyin tomografisi, damar içi kontrast madde verilerek çekilen MR, spektro MR, EEG, kan parametreleri gibi tetkikler istenecektir. Bu tetkiklerin sonucuna göre tanı ve tedavi  şekillenecektir.



  GBM için kesin tedavi ameliyat ve sonrasında radyoterapi olarak bilinmektedir. Çok riskli bir ameliyat olup deneyimli ellerde yapılması halinde olumlu sonuçlar alınabilmektedir. Sonrasında hastaları yoğun bakım tedavisi bekler. Unutulmaması gereken oldukça kötü huylu bir tümördür, en iyi beyin cerrahı ya da en iyi yoğun bakım tedavisi olsa dahi hastalar kötüye gitme ihtimali taşır.

  Ankara beyin cerrahi camiasında GBM ameliyatı yapan hekimler bulunmaktadır. Birçok beyin cerrahı Ankara iline GBM hastalarını sevk etmektedir. Ameliyat sonrası radyoterapi görecek hastalar da yine gelişmiş teknoloji sayesinde Ankara ilinde tedavi edilebilmektedir.

  Sizde de GBM şüphesi varsa adresiniz doğru ve deneyimli bir beyin cerrahı olmalı…

7 Ağustos 2020 Cuma

Sakrum kırığı nasıl meydana gelir? Ne gibi şikayetlere neden olur? Tedavisi nasıl yapılır?

Sakrum kırığı nasıl meydana gelir? Ne gibi şikayetlere neden olur? Tedavisi nasıl yapılır?

  Bel omurgasının altında yer alan sakrum iki kalça kemiğinin ortasında bulunan üçgen yapıda bir omurga kemiğidir. Sakrum kırıkları genellikle hastaların kalçalarının üzerine düşmesi sonucu meydana gelmektedir. Trafik kazaları, iş kazaları, darp gibi nedenlere bağlı olarak ta gelişebilmektedir. Bazen düşme veya travma olmaksızın kemik erimesi veya kemik yapısını bozan hastalıklara sahip olanlarda kendiliğinden de kırılabilmektedir. En sık gözlenen semptom kalça bölgesinde ağrı olmasıdır. Ayrıca sakral bölgede şişlik, şekil bozukluğu, bacaklarda hissizlik, uyuşma, idrar ve büyük abdest yapamama veya tutamama gibi şikayetlere de neden olabilmektedir. Sakrum kırığı geliştiğinde bir beyin cerrahına başvurmalısınız.




  Tedavi süreçlerine bakıldığında en iyi beyin ameliyatı, en iyi beyin tümörü ameliyatı, en iyi bel fıtığı ameliyatı, en iyi boyun fıtığı ameliyatı genellikle beyin cerrahi kliniklerinde yapılmıştır. Bunun nedeni mesleki eğitim esnasında beyin cerrahlarının beyin ve omurilik konusunda sayısız hasta görerek bu konuda deneyim sahibi olmasından kaynaklanır. Son dönemde alzheimer ameliyatı yine beyin cerrahları tarafından yapılmaktadır. Omurilik ve omurga tecrübesi olan beyin cerrahları sakrum kırığı tedavisi de yapmaktadır.

  Öncelikle bu kırığın nasıl geliştiği anlaşılmalı ve hasta detaylı bir fizik muayeneden geçirilmelidir. Sinir hasarı olup olmadığını anlamak için tüm refleks muayeneleri yapılmalıdır. Daha sonra sakral grafi, tomografi ve MR gibi görüntüleme tetkikleri, eğer sinir hasarı şüphesi varsa EMG, SEPP, MEPP gibi sinir ileti testleri istenmelidir. Bu tetkiklerin sonucunu en iyi beyin cerrahı değerlendirerek tedavi şemasını çıkaracaktır. 

  Sinir hasarı olmayan sadece ağrı ve şişliğe neden olan kırıklar genellikle oturma minderi, sıcak uygulama, istirahat ile tedavi edilmektedir. İyileşme süreci 3-6 ay arasında olmaktadır. Fakat hastada bacaklarda güçsüzlük, hissizlik, idrar ve büyük abdest sorunları varsa tedavi cerrahidir. Birçok beyin cerrahı Ankara iline sakrum kırığı hastalarını yönlendirmektedir. Ankara beyin cerrahi camiasında sakrum kırığı tedavisi yapan hekimler bulunmaktadır. 

  Sizde de sakrum kırığı mevcutsa adresiniz sakrum kırıkları konusunda deneyimli bir beyin cerrahı olmalı…






6 Ağustos 2020 Perşembe

Kafatası kemik tümörü osteom nedir? Ne gibi şikayetlere neden olur? Tedavisi nasıl yapılır?

Kafatası kemik tümörü osteom nedir? Ne gibi şikayetlere neden olur* Tedavisi nasıl yapılır?

  Osteomlar yavaş büyüyen ve çoğunlukla iyi huylu kemik tümörleridir. Kafatasını tutabildiği gibi, yüz kemikleri, köprücük kemiği, kalça kemiği gibi yerlerde de görülebilir. Ayrıca nadirende olsa göz, dil, kafa derisi gibi yumuşak dokularda da görülebilmektedir. Nedeni hala bilinmemekle beraber bir gelişimsel bozukluk olduğu düşünülmektedir.

  Çok yavaş büyüdüğünden tanısı geç dönemde konulabilmektedir. Çoğunlukla herhangi bir şikayete neden olmaz. Fakat baş ağrısı ve dışarı doğru çıkıntı yaparak kozmetik problemler yaratmaktadır. Sizin de kafa derinizde sert şişlik varsa veya kafanızın hep bir bölgesinde ağrı çekiyorsanız bir beyin cerrahına başvurmalısınız.



  Bu tip tümörler ehil ellerde yapıldığı takdirde sonuçları oldukça yüz güldürücü olmaktadır. Nasıl ki hastalığımıza göre en iyi bel ağrısı tedavisi yapan, en iyi fıtığı ameliyatı yapan, en iyi bel fıtığı ameliyatı yapan, en iyi beyin tümörü ameliyatı yapan veya en iyi beyin ameliyatı yapan cerrahı arıyorsak kafatası tümörlerinde de bu ameliyatı iyi yapan cerrahları araştırmalıyız.

  Öncelikle doktorunuz sizi detaylı bir fizik muayeneden geçirecek ve kafatası röntgen grafisi, tomografi ve MR gibi görüntüleme tetkikleri isteyecektir. Bu tetkiklerin sonucunu en iyi beyin cerrahı değerlendirerek tedaviniz hakkında sizi bilgilendirecektir. Genellikle takip edilen bir kitlesel lezyondur. 3 ay, 6 ay veya 1 yıllık periyotlarla takip edilebilir. Fakat ilaçla geçirilemeyen baş ağrısı veya kişide gözle farkedilecek kadar deformasyon yarattığı hallerde ameliyat edilir.

  Ameliyatında kafa derisi kaldırılarak kafatası ortaya konur. Kitlesel lezyon bulunarak kafatası kemiğinden ayrılmaya çalışılır, ayrılmazsa kafatası ile birlikte alınabilir. Yerine yapay kafatası takmak gerekebilir. Ameliyat sonrası takip en iyi yoğun bakım ünitesinde yapılabilir. Genellikle bir gece yoğun bakım takibinden sonra ertesi gün servise alınmakta ve birkaç gün sonra hastalar taburcu edilebilmektedir.
 
  Ankara beyin cerrahi camiasında kafatası tümörleri konusunda uzun yıllar çalışmış ve sayısız ameliyat yapmış hekimler bulunmaktadır. Çevre illerde çalışan birçok beyin cerrahı Ankara iline hastalarını yönlendirmektedir.

  Sizde de kafatası tümörü şüphesi varsa adresiniz doğru ve deneyimli bir beyin cerrahı olmalı…

5 Ağustos 2020 Çarşamba

Dar kanal hastalığı nedir? Ne gibi şikayetlere neden olur? Ameliyatı nasıl yapılır?


Dar kanal hastalığı nedir? Ne gibi şikayetlere neden olur? Ameliyatı nasıl yapılır? 

     Omurga kemikleri içinde beyinden kuyruk sokumuna kadar uzanan omurilik kanalı adı verilen boşluk yapı bulunmaktadır. Bu kanal içinden omurilik geçer. Zamanla gerek taşma tipi fıtıklara veya kemikteki kireçlemeye bağlı bu kanalda daralma meydana gelir. Bazı hastalarda ailesel de olabilir. Bu hastalar hekime “babamda da vardı”, “annemde de vardı” diye gelirler. Yürüme mesafesinin kısalması dar kanalın başlıca bulgusudur. Bunun yanında bel ağrısı, bacaklarda uyuşma, hissizlik, kramplar, yanma veya donma hissi, idrar kaçırmaları, büyük abdest kaçırmaları gibi şikayetler görülebilir. Kişi yürüme mesafesinin kısalmasını yol yürüdükçe arka baldırda ağrı, kasılma hissi olarak tarifler. Bu tip şikayetleriniz varsa bir beyin cerrahına başvurunuz.

     Tedavi süreçlerine bakıldığında en iyi bel fıtığı ameliyatı, en iyi boyun fıtığı ameliyatı, en iyi beyin ameliyatı, en iyi beyin tümörü ameliyatı genellikle beyin cerrahi kliniklerinde yapılmıştır. Bunun nedeni mesleki eğitim esnasında beyin cerrahlarının beyin ve omurilik konusunda sayısız hasta görerek bu konuda deneyim sahibi olmasından kaynaklanır. Son dönemde alzheimer ameliyatı yine beyin cerrahları tarafından yapılmaktadır. 

Doktorunuz önce şikayetleriniz dinleyecek daha sonra detaylı bir fizik muayene yapacaktır. Omurga filmleri, tomografi, MR gibi görüntüleme tetkikleri ve romatizmal kan tetkikleriyle EMG, SEPP, MEPP gibi sinir ileti testleri isteyecektir. Bu tahlillerin sonucunu en iyi beyin cerrahı doktoru yorumlayarak tedaviniz hakkında karar verecektir.

Ameliyat düşünülen hastalarda hangi girişimin yapılacağı dar kanala belde kayma ve kırık eşlik etmesi veya omurgada instabilite dediğimiz patolojik hareketlenme olup olmamasına göre karar verilir. Kırık, kayma, instabilite eşlik ediyorsa hastaya titanyum vida koymak gerekebilir. Ameliyat sonrası hastalar korse ile yürütülerek birkaç gün içinde taburcu edilmektedir

Ankara beyin cerrahi camiasında dar kanal tedavisi yapan birçok hekim bulunmaktadır. Beyin cerrahi Ankara ilinde en iyi yoğun bakım ve en iyi ameliyathane koşullarına sahip olarak çalışmaktadır.

Sizde de omurilik kanal daralması şikayetleri varsa adresiniz bu konuda deneyimli ve doğru bir beyin cerrahı olmalı…