8 Kasım 2018 Perşembe

Aslında her zaman gözlüğe ihtiyacınız var


Op.Dr.Hilmi Çuhadaroğlu

Aslında her zaman gözlüğe ihtiyacınız var


Hiç gözlük ihtiyacınız olmadığını düşünüyorsanız  bile gözümüzü güneş ışınlarından koruyacak güneş gözlüğüne,  araç kullanırken gözümüzü rahatlatacak kaplamaları olan sürücü gözlüğüne ya da ofis ortamında bilgisayar ekranı karşısında kullanacağınız rahatlatıcı özel filtreli ekran gözlüklerine ihtiyaç olacaktır.

Gözlük fonksiyonel katkılarının ötesinde bir kültürdür, prestijdir ,  modası olan, defileleri yapılan bir aksesuardır. Kişiliğinizin ve zevkinizin yansımasıdır.

Tabii ki bu konu optisyenlik mesleğinin konusudur ancak takım lideri ihtiyaçlarınızın doğru belirlenmesini ve kurgulanmasını sağlayacak göz hekiminizdir.

Hekiminizin sizi sadece muayene etmesi ve gözlük reçetesi yazması yetmez, gözlük camı,  çerçevesi ve bu konudaki teknolojileri takip eden ve sizi doğru yönlendirecek ve denetleyecek kişi olmalıdır o. 

Doğru gözlük sahibi olmak bir takım çalışması gerektirir:
* Hekiminiz neye ihtiyacınız olduğunu ve numaralarınızı titiz bir şekilde belirlemelidir.
* Hekiminizin önerdiği numaralardaki cam ; kalitesi, inceltme oranı, kaplamaları ve odak noktası gözetilerek seçilecek çerçeveye göre temin edilmelidir.
* Daha sonra bu camı sizin yüzünüzde doğru açılarda ve pozisyonda taşıyacak çerçeve seçilmelidir.
* Temin edilen cam,  çerçeveye göre odakları gözetilerek kesilmeli ve monte edilmelidir.

Güneş ışınları atmosferdeki gaz moleküllerine ve toz bulutlarına çarparak saçılır. Gün Işığı değişik dalga boylu birçok ışından oluşur. En kısa dalga boylu olan mavi ışınlar en çok saçılırlar ve gözde aşırı parlama, kontrast bozukluğu, hayalet şekiller görme ve yorgunluklara neden olurlar. Sarı nokta hastalıklarının oluşumunda en önemli risk faktörlerinden biridirler. Dolayısıyla seçtiğiniz güneş gözlüğü sizi hem zararlı ultraviyole ışınlarından hem de mavi ışıktan korumalıdır. Tüm bu özellikleri barındıran camların hazır güneş gözlüklerinde olması her zaman zaman her zaman beklenmez,  ihtiyacınız olan camı siz gözlükçünüzle konuşarak sipariş edebilir ve arzu ettiğiniz çerçeveye taktırabilirsiniz

Ofis ortamlarında okurken, bilgisayar karşısında çalışırken veya masa başında yakın ve orta görüş mesafesinde net görmeyi gerektiren tüm aktivitelerde artık özel filtrelerle donanmış ve numaraları bu mesafelere göre ayarlanmış ofis gözlükleri kullanılmaktadır.

Kırklı yaşlarda başlayan yakın görme güçlüğü için gözlük takıp çıkarmaktan,  başınızda veya boynunuzda gözlükle gezmektense tüm mesafeleri görebileceğiniz özel filtreli gözlük camları size mükemmel bir kullanım konforu yaşatacaktır. 

Araç sürerken parlak güneş ışığı, farlar, sokak lambalarından sızan ışıklar, gözlük camlarındaki ya da araba camındaki parlamalar gibi birden çok sayıda ışık kaynağı görmemizi etkileyebilir. Yansımayı engelleyici kaplaması olmayan gözlük camları rahatsız edici yansımalar nedeniyle görmede sorunlara yol açabilir, örneğin ıslak yollarda ve yoğun trafikte seyahat ederken. Bu, mükemmel görmeye sahip olan sürücüler için bile ek bir güvenlik riski oluşturur. Özel bir kaplamaya sahip gözlük camları mümkün olan en konforlu ve parlamasız görmeyi sunduklarından güneş doğarken veya gece vakti sıklıkla trafikte olan sürücüler için tavsiye edilir.

Numaralı gözlük ihtiyacınız olsun olmasın araç kullanırken ışık dağılmaları ve parlamaları önleyen, kontrastı arttıran, ultraviyoleyi filtreleyen özel sürücü gözlüklerini kullanmak hem sizi çok rahatlatacak hem de aracınızda ve aracınızın dışındakilerin güvenliğini arttıracaktır. Numaralı gözlüklerde olduğu gibi numarasız gözlüklerde de lütfen bu konuları takip eden bir hekime danışın.

Mitra Klip

Mitra Klip (Mitral yetmezliği durumunda mitral yaprakların mandallanarak kaçağın düzeltilmesi)

Prof. Mehmet E Korkmaz


MitraClip (Mitral Kapak Mandallama) Yöntemi ile Ameliyatsız  Mitral Kapak Tamiri Nedir ?

Mitral kapak yetmezliklerinde uygulanan, ameliyatsız olarak göğüs kafesi açılmadan kasık damarından girilerek mitral kapak tamiri (MitraClip yani mandallama yöntemi) işlemine verilen isimdir.

Mitral Kapak Yetmezliği

Mitral kapak,  kalbin temiz kanın tüm vücuda iletiminden sorumlu olan sol üst ve alt odacık arasında bulunan kapakçıktır. Bu kapak akciğerlerden gelen temiz kanın sol alt odacığa geçişine izin verirken kanın üst odacığa geri kaçışına da engel olmaktadır. Eğer kapak sıkı bir şekilde kapanamaz ise kan üst odacığa, çok ileri derecede kapanmaması durumunda ise akciğer damarlarına (venlerine) kadar kaçabilir. Bu duruma mitral yetmezliği adı verilir. Mitral yetersizlik dünyada en sık görülen kapak hastalığıdır.



Şekil 4. Mitral kapağın anatomis ve kasılma sırasında geriye doğru kaçağın temsili

Mitral Yetmezliğinin Nedenleri

Kalp krizi sonrası hastaların %13-50’sinde mitral yetersizliği gelişir. Bu hastaların büyük bir kısmı, genellikle karşımıza daha önceden by-pass ameliyatı geçirmiş ya da stent takılmış olarak çıkarlar. Ayrıca mitral kapak gevşekliği  ve bazen de kapağı tutan ipliksi yapıların (korda) yırtılması ciddi mitral yetersizliğine neden olabilmektedir. Bununla birlikte doğuştan gelen hastalıklar ve çocukluk döneminde geçirilen kalp romatizması da mitral yetersizliği için sayılabilecek önemli sebeplerdendir. Bundan başka, bazı kalp kası hastalıkları da mitral kapakta ciddi yetersizliğe yol açabilirler.

Mitral Yetmezliğinin Yakınmaları Nelerdir?

Bu hastalar genellikle nefes darlığı, çabuk yorulma, ritim düzensizliği, bacaklarda ödem (şişme) bazen de daha önceden geçirilmiş felç ile karşımıza çıkarlar. Ciddi mitral yetersizliği olan hastalarda kapağa yönelik gerekli mekanik müdahale yapılmazsa, genellikle 5 yıl içerisinde hastaların %50’sinde ölüm gözlenir.

Tanı ve Tedavi

Tanı muayene ve ekokardiyografi ile konur. Mitral yetersizliği, ultrasonografik (ekokardiyografik) incelemelerle ortaya çıkan değerlere göre hafif, orta ve ciddi olarak sınıflandırılır. Hafif ve orta derece mitral yetmezliğin tedavisi ilaç ve hastanın yakın takip edilmesidir. Zamanla bu orta dereceli yetersizlikler ilerleyip ciddi hale gelebilmektedir. Ciddi mitral yetersizliğinin standart tedavisi açık kalp ameliyatı ile kapağın değiştirilmesi ya da tamiridir. Ancak mitral yetersizliği olan hastaların en az yarısında açık kalp cerrahisi ile yüksek ölüm riski veya komplikasyon (istenmeyen yan etkiler) riski vardır. Bu yüksek riskli hastaların ya eşlik eden diğer önemli hastalıkları (akciğer vs.) veya kalbin kasılma fonksiyonunda önemli derecede bozulma vardır. Bazen de ileri yaş bu hastalarda açık ameliyata engel teşkil etmektedir. Ameliyat olamayan bu hastalarda ilaç tedavisi genellikle yetersiz kalmaktadır. Son yıllarda MitraClip tedavisi bu hastalar için önemli bir umut kaynağı olmuştur.

Hangi Hastalarda Mitra Klip (Mandallama) İşlemi Uygulanabilir?

Özellikle açık ameliyat riskini artırabilecek ilave hastalığı olanlar (akciğer vs.), kalp kasılmasında önemli derecede bozukluğu olan hastalar ve yaşı ilerlemiş hastalarda Mitra Klip uygun bir tedavi şekli olabilir. Ancak her mitral yetersizlik hastasına (romatizmaya bağlı mitral kapak yetersizliği olan, kapak yapısı Mitra Klip’e uygun olmayan v.b)  Mitra Klip uygulanamamaktadır.

Ciddi mitral yetersizliği tanısı konulan hasta kardiyoloji ve kalp damar cerrahisi uzmanları ile birlikte değerlendirilir. Kapağın yapısının işleme uygun olup olmadığı yemek borusundan girilerek yapılan ekokardiyografi ile değerlendirilir (TÖE; mide endoskopisine benzer). Eğer kapak yapısı clip için uygunsa ve hasta açık kalp cerrahisi açısından yüksek riskli ise MitraClip (mandallama) işlemi yapılır.

Mitra Klip (Mandallama) İşlemi Nasıl Uygulanır?

Kapak yapısı mandallama işlemi için uygun olarak değerlendirilen hasta anestezi bölümü ile birlikte anjiyografi laboratuvarına alınır. Hastalara narkoz verilip uyutulduktan sonra (endoskopik ekokardiyografi eşliğinde işleme başlanır. Hastanın göğüs kafesi açılmadan (ameliyatsız) kasık toplardamarından girilerek kalbin sağ kulakçığına ulaşılır. Sağ kulakçık ile sol kulakçığı ayıran bölmeden küçük bir delik açılarak sol kulakçığa geçilir. Sonrasında MitraClip cihazı sağ kulakçıktan sol karıncığa geçirilir ve clip (mandal) ile kan kaçağının olduğu bölgede mitral kapak yaprakçıkları yakalanarak uç uca mandallanır. Bu yöntem açık kalp ameliyatında yapılan dikme işleminin aynısıdır. Takibinde kontroller yapılarak mitral yetersizliği tekrar değerlendirilir. Eğer istenen düzeyde mitral yetersizlikde azalma sağlanamazsa ikinci, üçüncü hatta dördüncü mandal ile kapakçıklar tutularak yetersizlik azaltılmaya çalışılır. Kontrollerde yetersizlik istenen düzeyde azaldığında MitraClip sistemi toplardamardan dışarı alınır ve birkaç dikişle kanama durdurulur. İşlem sonrası hastanın kontrollerinde aksilik olmadığı saptanırsa 1-2 gün gözlem amaçlı yatırılarak hasta taburcu edilir.

                                      

Şekil 5. Mitrklip uygulamasının şematik gösterimi

İşlem Sonrası

Mitral yetersizliğinizin bu yöntemle azaltılmasından sonra hastaların nefes darlığında azalma ve günlük işleri daha rahat bir şekilde yapabilmesi gözlenir. Bu işlemle, sıklıkla hastaneye yatmak zorunda olan hastalarda hastaneye yeniden yatma ihtiyacı çok azalır. Yine bazı hastalarda bu işlemin yaşam süresini uzatıcı etkisi olduğu bilinir. Avrupa ve Amerika’dan gelen 5-6 yıllık takip sonuçları ve bize ait 2 yıllık sonuçlar bu yöntemin oldukça etkin olduğunu göstermektedir.

MitraClip yönteminin uzun dönem sonuçları henüz bilinmemesine karşın, kısa dönem yani 1-2 senelik veriler oldukça ümit vericidir. Bu işlemle uzun vadede herhangi bir girişime gerek kalmayacağı tahmin edilmektedir. Ancak, uzun vadede mitral yetersizlik tekrarlasa dahi kalbin küçülmesini sağlayan “mandallama” işlemi, olası bir açık mitral kapak operasyonunu daha az riskli hale getirebilecek ve ileride açık kalp ameliyatı şansını ortadan kaldırmayacaktır.



Çocuklarda Beyin ve Omurga Cerrahisi


Çocuklarda Beyin ve Omurga Cerrahisi

Bazen bebekler daha anne karnında iken veya doğduktan hemen sonra, bazen de yıllar geçip büyüdüklerinde tespit edilebilen hidrosefali, gergin omurilik sendromu, beyincik sarkması, kafatası şekil bozukluğu, belde açıklık veya erken bıngıldak kapanması gibi bir takım doğumsal anormallikler olduğunu biliyoruz. Bunlar kimi zaman beynin veya omuriliğin bir kısmının açıkta olması ya da bebeğin kafasının çok büyük olması gibi hemen dışarıdan da görülebilen çok ciddi bozukluklar iken, kimi zaman da ancak çekilen MR veya BT gibi ileri teknoloji ürünü incelemelerde görülebilen bir takım bozukluklardır.

Eğer doğumdan önce kadın doğum doktorunuz veya doğum sonrasında çocuk doktorunuz, yaptığı muayeneler veya ultrason gibi tetkikler sırasında böyle bir durumdan şüphelenir de sizi bir beyin ve sinir cerrahına veya nöroşirürji uzmanına yönlendirirse; veya bebeğiniz böyle korkutucu görüntüye sahip bir anormallikle doğarsa aman hiç vakit kaybetmeyin. Söz konusu bebekler bazen anne karnından çıkar çıkmaz ameliyat edilirken, bazen de takip edilip biraz daha büyüdükten sonra ameliyat yapılır.

Hemen her hastalıkta olduğu gibi, çocukluk çağındaki beyin tümörleri de kendine özgüdür; yani yetişkinler için geçerli olan kurallar bu yaş grubunda geçerli değildir. Çocuk beyin tümörünün kaynaklandığı hücre, büyüme tarzı yani davranışı ve beyne verdiği zarar farklı olduğu gibi; çocuklarda tümör ameliyatı yönteminin ve tümörün cinsine göre verilecek ilaç ve ışın tedavisinin planlanması da oldukça farklıdır.

 Sonuçta tüm bu önemli kararları cerrah, çocuğun erken ameliyat edilmesi ile sağlanacak yararlarla bu ameliyatın risklerini ve gecikmenin yol açacağı hasarı tartarak vereceği için; onun çocuklar konusunda deneyimli bir beyin cerrahı olmasına, yani tercihan bir çocuk beyin cerrahı ya da tıbbi adı ile pediatrik nöroşirürji uzmanı veya pediatrik beyin cerrahı olmasına dikkat edin. Sonuçta bu deneyimli cerrahın vereceği karar çok daha güvenilir olacağı için; çocuğunuz için hangisini uygun gördü ise, söz konusu işlemi bir an önce yaptırın.