12 Haziran 2019 Çarşamba

Ameliyatsız Paravalvüler Kaçak Onarımı

Ameliyatsız Paravalvüler Kaçak Onarımı

Prof. Dr. Mehmet Emin KORKMAZ


Paravalvüler kaçak, daha önceden protez kapak takılan hastalarda bu kapakların kenarında, dikiş halkalarında açılan deliklerdir. Bu deliklerden geriye doğru kan geçer ve takılan protez kapağın tam olark işlev görmesini bozar.
Protez kapak aortaya takılmış ise kaçak aortadan sol ventriküle doğru, mitral pozisyonda ise sol ventrikülden solm atriyuma dıoğru olur. Bir olgu nedeniyle ameliyatsız olarak mitral paravalvüler kaçağın tamirini burada özetledim.

Mitral Kapak Yetersizliği Nedir ?
Mitral kapak, kalbin sol üst (sol kulakçık) ve alt (sol karıncık) odacıkları arasında bulunan kapakçıktır. Bu kapağın işlevi akciğerlerden gelen oksijenlenmiş kanın sol alt odacığa geçişine izin verirken kanın üst odacığa geri kaçışına da engel olmaktadır. Eğer protez kapağın dikiş halkası tam olarak çevre dokuya temas etmez ise kan üst odacığa, çok ileri derecede ise akciğer damarlarına kadar kaçabilir. Bu duruma mitral yetersizliği adı verilir.
Paravalvuler Mitral Yetersizliğin Sebepleri Nelerdir, Kimlerde Görülür?
Ameliyat sonrası dikiş halkasının aralanması % 10 -17 dolayında izlenir. Dokudaki kireçlenme, enfeksiyonlar, gelişen iyileşme dokusu gibi faktörler bu açılmaya neden olabilir. Geleneksel olan yöntem bu kapağın çıkartılıp yenisini takmaktır. Ancak ikinci ameliyat her zaman daha risklidir ve alternatif yöntem, kasık yoluyla girerek buraya bir tıkaç koymaktır.

Mitral Yetersizliği Olan Hastalarda Görülen Şikayetler Nelerdir?
Bu hastalar genellikle nefes darlığı, çabuk yorulma, çarpıntı ritm düzensizliği, bacaklarda ödem (şişme) bazen de daha önceden geçirilmiş felç ile karşımıza çıkarlar. Ciddi mitral yetersizliği olan hastalarda kapağa yönelik gerekli mekanik müdahale yapılmazsa, genellikle 5 yıl içerisinde hastaların yarısı kaybedilir.

Hangi Hastalarda paravalvüler Kaçak Tamir İşlemi Uygulanabilir?
İkinci kapak değiştirme ameliyatının çok riskli olduğu düşünülürse ameliyatsız olarak bu deliklerin kapğatılması uygun her hastada öncelikle düşünülmelidir.

Paravalvüler Kaçak Tamiri İşlemi İşlemi Nasıl Uygulanır?
Kapak kenarındaki kaçağın tamire uygun olduğu düşünülen hastalar anestezi bölümü ile birlikte anjiyografi laboratuvarına alınır. Hastalara narkoz verilip uyutulduktan sonraendoskopik ekokardiyografi eşliğinde işleme başlanır. Hastanın göğüs kafesi açılmadan kasık toplardamarından girilerek kalbin sağ kulakçığına ulaşılır. Sağ kulakçık ile sol kulakçığı ayıran bölmeden küçük bir delik açılarak sol kulakçığa geçilir. Sonrasında kapağın kenarındaki delik özel cihaz ile geçilerek tıkanır. İşlem sonrası hastanın kontrollerinde aksilik olmadığı saptanırsa 1-2 gün gözlem amaçlı yatırılarak hasta taburcu edilir.

Paravalvüler kaçak onarımı İşlemi Sonrası Neler Değişir?
Mitral yetersizliğinin bu yöntemle azaltılmasından sonra nefes darlığında azalma olur ve hastalar günlük işleri daha rahat yapabilir hale gelirler.. Bu işlemle, sıklıkla hastaneye yatmak zorunda olan hastalarda hastaneye yeniden yatma ihtiyacı çok azalır.

OLGU
Şekil 1. Ekokardiyografi görüntüleri


A ve B’de işlem öncesi protez kapağın ön ve üst bölgesinde 12 mm çaplı delik izlenmekte. C ve D ise tıkaç ile bu deliğin kapatıldığını ve kaçağın tümüyle ortadan kalktığını gösteriyor.

Şekil . Anjiyografi görüntüsü


Tıp Haberleri - Tıp Dünyasından 10 Güncel Haber




Tıp Haberleri 

Prof. Dr. Burçak Kayhan


1-Hepatit B ve Hepatit C hastaları tedavi olmadıkları taktirde, Hepatit B taşıyıcılarıyla beraber karaciğerlerinde kanser gelişme riskine sahip oluyorlar. Geriye dönük gözlem ve yapılan son çalışmalarla kalp veya diğer nedenlerle Asprin kullanan hepatit B ve C li hasta ve/veya taşıyıcılarda karaciğer kanser gelişiminin daha az sıklıkta görüldüğü gözlemlenmiştir.

2-Alkole bağlı olmayan yağlı karaciğer hastalığına sahip şişman ve şişman olmayanların bağırsaklarındaki mikrobiyotanın farklı olduğu gözlemlendi.Bu sebeple kilo boy endeksi göz önüne alınarak alkole bağlı olmayan yağlı karaciğer hastalığına sahip hastalara probiyotik tedavilerinde içerik olarak seçici davranmak gerektiği ortaya çıkmıştır.

3-Dünya sağlık örgütüne göre 2045 yılında dünya yüzeyinde tüberküloz hastalığının kalmaması hedeflenmektedir.

4-Yeni bilgiler ince barsak ve barsaklarımızda yaşayan bize faydalı bakterilerin geleceğimizi sağlık yönünden belirlediği ortaya çıkmıştır. Bu bakterilerin oluşumunda dolayısıyla sağlık geleceğimizde bu bakterilerin hangi bakterilerden oluşacağını belirleyen belli başlı çevresel faktörler; stres, anne sütü alıp almadığımız, süt ürünleriyle beslenimimiz ve çocukluk zamanında kullanılan ilaçlar belirleyici olmaktadır.

5-Düzenli egzersizin kolon kanserinin azalttığı gösterilmiştir.

6-Sigara içmek kolon kanser riskini belirgin olarak arttırmaktadır.

7-Alkol tüketiminin doza bağlı olmak şartıyla kolon kanserini artırdığı bilinmektedir.

8-Meme implantasyonu sonrası implant materyaline bağlı olarak meme implantasyonuyla ilgili anaplastik büyük hücreli lenfoma gelişebilmektedir.

9-Son yapılan çalışmalarda nazal oksitosin sprey sıkımıyla obesitenin beyin yoluyla kontrol edildiği ve kilo verilebildiği gösterilmiştir.

10-İkinci derece hemoroidde infrared tedavisiyle hasta acı vermeden toplam üç seansta hemoroidlerinden kurtarıldığı gösterilmiştir.

Beyin Tümörü Ameliyatında En Son Teknoloji



Beyin Tümörü Ameliyatında En Son Teknoloji

Prof. Dr. Semih Keskil


Beyin tümör ameliyatı ve omurilik tümörü ameliyatında amaç genellikle, tümör kütlesini küçültüp çevredeki sinir sistemine yaptığı baskıyı azaltmaktır. Böylece tümör hücre sayısı azaltılarak, kemoterapi yani ilaçlar ile yapılan ve/veya radyoterapi yani yüksek enerjili parçacıklarla yapılan tedavilerin başarılı olma şansı artırılır. Beyin tümörünün ve omurilik tümörünün tam anlamıyla tedavi edilmesi çoğu zaman mümkün olmasa da, en azından hastanın yaşam kalitesinin korunması ve hayatta kalma süresinin uzatılması söz konusudur.
Beyin tümörü ameliyatları ve omurilik tümörü ameliyatları, tüm ameliyatlar arasında en tehlikeli olanlardır. Zorluk ameliyatın beyin ve omurilik üzerinde yani sadece kalp gibi kıpırdayan veya ciğer gibi çok kanayan bir organda değil de; düşünen, konuşan, akıl yürüten, icat yapan ve hatta ameliyat yapan bir organda yapılıyor olmasından kaynaklanır. Üstelik bu organ adeta su muhallebisi kıvamındadır. Bu nedenle beyin tümör ameliyatları ve omurilik tümörü ameliyatları saatler sürmekte, beyin cerrahları diğer cerrahlara göre çok daha zor yetişmekte ve de yüksek teknolojiye sahip çok pahalı cihazlar kullanılmaktadır. 
Nöronavigasyon sistemiyle ameliyat öncesi elde edilen görüntüler ameliyathanede canlı ve 3 boyutlu olarak sanal ortamda yeniden oluşturulup, beyin cerrahının o an beynin veya omuriliğin neresine dokunmakta olduğunu ekranda görebilmesi sağlanmakta; ultrasonik aspiratör cihazıyla ses dalgaları kulllanarak sadece tümör dokusunun parçalanması ama normal beyin doku ve damarlarının zarar görmemesi sağlanarak tümör adeta beyne el sürmeden çıkarılabilmekte; cerrahın görüşünü kırk kat artıran ameliyat mikroskopları ve özel boyalar yardımı ile tabiri caizse tümör hücreleri tek tek temizlenebilmekte; endoskoplar sayesinde köşelerin arkası görülebilmekte; ameliyathanede kullanılan ultrasonografi ve tomografi cihazları sayesinde ameliyat sırasında tümördeki değişiklikler görüntülenmekte; nöromonitörizasyonla sinir sistemine ameliyat sırasında verilen zarar anında tespit edilebilmekte; yani modern tıp sayesinde günümüzde beyin ameliyatları ve omurilik ameliyatları yüksek başarı oranı ile yapılabilmektedir.
Alet işler, el övünür...