26 Ağustos 2020 Çarşamba

Gastroenterolojideki 10 Yenilik

 

      Gastroenterolojideki 10 Yenilik

                     Prof. Dr. Burçak Kayhan




1- Bu aralar kahve ve ürünleri çok favori olmakla birlikte sabahları ince belli bardakta  7 dakika demlenmiş 1 adet çay, mideniz için iyi bir probiyotik kaynak olabilir. Özellikle siyah çay yağ yakan pseudo butyric vibrio bakteri seviyesini yükseltebilir.

2- Zeytinyağının içinde zeytin yapraklarının da olması vücut metabolizma hızını arttıracaktır.

3- 60 yaş üstü öncelikle bayanlarda olmak üzere bütün insanlarda gaz kaçırma önemli bir sorundur. Bunun artık çözümü var, SECCA tedavisiyle bir seansta gaz kaçırma sorunu %70 oranında kaybolmuştur.( Endo Club tel: 0312 441 46 92)

4- Ülseratif Kolitte yeni bir umut sağlıklı insan dışkısından oluşturulan sağlıklı barsak mikrobiyotası ülseratif kolitli hastaya nakil edildiğinde şikayetlerinin düzeldiği gözlemlenmiştir.

5- Çağımızın hastalığı Irritable Bowel Syndrome yanı Irrite Barsak Sendromu veya Spastik Kolon  Fekal Mikrobiyota Transplantasyonuyla artık kontrol edilebilmekte ve tedavi edilebilmektedir.

6- Reflü ilaçlarından bıkmış, diyetten sıkılmış ve ameliyattan korkan hastalar için bir saatlik stretta tedavisiyle herhangi bir kesi yapılmadan reflü tedavi edilebilmektedir.

7- Reflü hastalığı sayesinde doktorların gündemine giren allerjik kökenli olduğu düşünülen Eosinofilik Özofajit ciddi yutma güçlüğü, yemek borusunda yanma ve göğüs ağrısı yapabilmektedir. Doktorlar eskiden bu hastalığı tedavi etmekte zorlanırken Budenosid şurubu sayesinde tedavi kolaylaşmıştır.

8- Zayıf olup yağlı karaciğere sahip hastalarda hastalığın etmenlerinden birinin barsak mikrobiyotası olduğu bilinmektedir. Bu tür hastalara özel bir diyet, prebiyotik ve probiyotikten zengin gıda verilmesi hepatosteotozu yani yağlı karaciğeri tedavi edecektir.

9- Günümüzde genetiğiyle oynanmış gıdalar sebebiyle bir çok  hasta cheliac hastalığı olduğunu düşünmekle birlikte onlardaki hastalığın nedeninin cheliac dışı gluten hassasiyeti olduğu bilinmektedir. Bu tanıyı koymak bir çok zorlu test gerektirmekteydi. Yapılan son çalışmalar ince barsaktan ve kalın barsağın son kısmından biyopsi alınmasıyla bu bölgede eosinofili saptanmasının tanı koymayı kolaylaştırdığı gösterilmiştir.

10- Son çalışmalar sirozlu hastalarda fırsatçı mantar enfeksiyonunun daha fazla olduğunu göstermektedir. Neredeyse her 5 hastadan 1 inde mantar enfeksiyonu tabloyu bozmaktadır. Bu sebepten ilerlemiş sirozlularda eğer tablo bozulursa altta yatan nedenler arasında fırsatçı mantar enfeksiyonunu düşünmek gereklidir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder