BİLİNENLER VE GERÇEKLER:
Bugüne kadar göz
hakkında bildiklerinizin ve gerçeklerin ne kadar farklı olabildiğini bu
yazıyı okuyunca farkedeceksiniz.
Gözlerimiz dünyaya açılan pencerelerimiz. Görmekle
başlıyor her şey. Görünce seviyor, görünce karar veriyor, görünce aşık
oluyoruz. Gözlerimiz bütün hayatımızda ve vereceğimiz kararlarda önemli bir
organ. Bu hassas organın aslında bir sürü yanlış söylentiye uyarak yapılan
hatalarla yorulmasına, bozulmasına da
bazen bizler neden oluyoruz.
Bu konuda gözlerimizi korumak ve sakınmak adına dilden
dile dolaşan ve yanlış bilinenlerin
ardında yatan gerçekleri hekim gözü ile değerlendirip her söylenene inanmayın,
hekime danışmadan hiç bir
uygulamada bulunmayın demek
istiyorum.
Mesela;
*Gözlük takmazsanız gözünüz bozulur!
Özellikle çocukluk
çağında göz tembelliği ve şaşılık
dışında gözlük takmazsanız gözünüz bozulacak diye bir kavram
yoktur. Göz doktorunuz aksini söylemedikçe gözlük takmamak gözün bozulmasına
neden olmaz. Takılması halinde de göz
iyileşmez. Gözlük takmak daha iyi görebilmek için sağlanan bir konfordur. Göz
tembelliği ve şaşılık benzeri özel durumlarda
gözlük takılması bir zorunluluksa bunu hekiminiz zaten söyleyecektir.
*Göze limon
damlatınca göz parlar
mikroplar ölür
Kanıtlanmış bir etkisi bilinmemektedir.
*Havuç yemek
göz sağlığı için gereklidir.
Havuç, A
vitamini açısından zengin
bir besindir. Ancak A vitamini sadece havuçda
bulunmaz. Bu nedenle,
özellikle havuç yemek tabii ki
sağlıklıdır ancak göz sağlığı için
yeterli değildir. Gözün tek gıdası
değildir. Bir semboldür.
*Çok çalışınca
göz bozulur.
Çok çalışmakla
göz bozulmaz. Gözü yorucu işlerde
çalışmak küçük oranda olan
göz bozukluklarının daha
çok fark edilmesini sağlar. Çalışmak ve okumakla gözünüzü
bozamazsanız.
*Dinlendirici
gözlük göz sağlığı için
gereklidir ?
Küçük göz
numaralarına ihtiyaç varsa
bu gözlük kişinin
görüşünü rahatlatır. Ama dinlendirmeye yönelik
bir fonksiyonu yoktur.
*Numaralı
gözlüğün camını boyattım
güneş gözlüğü oldu.
Numaralı
gözlük kullanan hastalar
kullandıkları organik yani
plastik hammaddeden yapılmış gözlük camını
boyatarak güneş gözlüğüne
sahip olamazlar. Boyanarak renklendirilecek camın UV filtreli
bir cam olarak
seçilmesi gerekir.
Boyatılmış cam güneş
gözlüğü demek değildir.
Güneş gözlüğü olabilmesi için
camın numaralı veya
numarasız ama etkin bir
UV filtresinin olması yani UV
ışınlarını tüm zararlı dalga
boylarında süzmesi gerekir. Herhangi bir
renkli cam UV
filtrasyonu yeterli değilse zamanla gözün
görme noktasına zarar verir.
*Televizyonu
yakından izlemek gözü
bozar.
Televizyon ekranı
ışık noktacıklarından oluştuğu
için yakından izlemek
gözün daha çabuk
yorulmasına neden olabilir. Ancak gözü
bozmaz. Bilgisayar monitörlerinin ve
televizyon ekranlarının yaydığı
elektro manyetik radyasyon 2 cm den
öte değildir.
*Çocuğumun çok güzel
iri gözleri var.
İri
gözlü doğan çocukların
aileleri dikkatli olmalıdır. Çünkü iri
göz her zaman güzellik ifadesi olmayıp bazen göz tansiyonunun habercisi veya belirtisi olabilir.
*Deftere , kitaba
yakın çalışmak gözü
bozar.
Bozmaz, ancak yorucu
ve verimsiz bir çalışma yöntemidir. Belki de çocuğunuz iyi göremediği için yakın çalışıyordur.
*Bilgisayar
karşısında oturmak gözü
bozar.
Çok
uzun saatler bilgisayar
oyunu oynamak ve
uzun süren çalışmalar
yapmak gözü bozmaz. Verimi düşürür, dikkati dağıtır
ve gözü yorar. Ancak dinlenince
normale döner. Kalıcı
bir zararı yoktur.
*Çocuğun
gözü şaşı, ama zamanla
geçer dediler.
Çocuklarda
şaşılık hiç bir
zaman normal bir durum değildir. İlerde düzelir
mantığı tedaviyi geciktirmekten ve
geri dönüşü olmayan
bir noktaya getirmekten
başka bir işe yaramaz. Sorun varsa
mutlaka hekime başvurulmalıdır. Yani şaşılık , çocukluk ve
bebeklik yaş dönümünde teşhisi ve tedavisi gereken
bir durumdur.
*Harfleri
öğrenme zamanı geldiğinde
çocuğu göz doktoruna götüreceğiz.
Bebeklikten itibaren
göz kontrolü yapılmalıdır. Varsa gözlük numarası bebek yaş grubunda da saptanır. Çocuğun görme düzeyini
anlamak için harf/sayı öğrenmesini
beklemek gerekmez.
Çocukların ve bebeklerin
gözle ilgili problemlerini
saptamak ve ölçüm
yapabilmek için bir
çok yöntem vardır.
*Presbiyopi (Yaşla
ortaya çıkan yakın
görme güçlüğü) gözlüğünü ne
kadar geç takarsak
o kadar iyidir.
Uzakta normal
bir görüşe sahip olan kişiler,
genellikle yaşlılık gözlüğünü "ne
kadar geç takarsak
o kadar iyidir" diye düşünürler. Yakın görüşte
kişi zorlanmaya başladığı
an verimli okuyabilmek
için gözlük takmalıdır. Gözlük kullanmadan görmeye çalışmanın getireceği bir yarar
yoktur. 40-45 yaşlarında başlayan yakın gözlük ihtiyacı için gözlük
kullanmaya başlamak gözü
daha çok bozmaz. Fizyolojik olarak
60’lı yaşlara kadar
yakın gözlüğü ihtiyacı
giderek artacaktır. Gözlük
kullanılsa da kullanılmasa da, gözlük
kullanımına bağlı olarak
numara ilerlemez, zaten doğal
olarak ilerleyecektir. Yakın
gözlüksüz olarak yakını görmeye
çalışmak sadece kişinin
kendine eziyet etmesidir.
Ancak göze bir
zararı da yoktur.
*Astigmatizm
bir göz hastalığıdır.
Astigmatizma bir
hastalık değil, myopi
ve hipermetropi gibi
bir gözlük ihtiyacıdır
sadece. Çok özel durumlarda bazı göz rahatsızlıkları da astigmatizmaya
neden olabilir. Dolayısı ile
doktorunuz "astigmatınız
var" dediğinde göz hastalığına
yakalandım korkusuna kapılmak
yanlıştır. Astigmatizm myopi ve
hipermetropi ile de birlikte bulunabilen
bir gözlük ihtiyacıdır.
*Myopi yaş ilerleyince
geçer. Myopisi olan insanların
40-45’li yaşlarda myopisi
yok olur.
Bu görüş yanlıştır.
Sadece yakına bakarken
myop gözlük ihtiyaçları
azalır. Ancak uzak görüşte
aynı gözlüğe ihtiyaç
duyarlar.
*Myop
gözlüğünü düşük numaralı
almak iyidir.
Myopisi olan
hastaların doktorun belirttiğinden daha
düşük numaralı cam
taktırmaya çalışmalarının nedeni myopi numarasının ilerlemesini
önlemek amacını taşır. Oysa
çok anlamsız bir
uygulamadır. Gözün ihtiyaç duyduğu
numaraya göre cam
seçilmelidir. İhtiyacın daha
altında numara kullanmakla numara gerilemez. Görme keskinliği daha bulanık olur.
*Erken
yaşta lens takmak zararlıdır.
Lens takmak
zararlı değildir. Erken yaşta
lens kullanmanın da bir
sakıncası yoktur. Ancak
usulüne uygun olarak ve
hekimin önerisiyle ve
kurallara uyularak kullanılmalıdır. Gözün numarasının
ilerlemesi veya gerilemesi
açısından kontakt lens
kullanımının etkisi yoktur.
Kontakt lens, net
görme alanını genişlettiği
için konforludur.
*Bebeklerin resmi
çekilirken flaş kullanılması
göze zararlıdır.
Spot
flaş ışığı gibi
her türlü kuvvetli
aydınlatma elemanlarının gözü
bozucu değil yorucu
bir etkisi vardır. Resim
çekilirken flaşın kullanılması
bebekler dahil bütün
yaş gruplarındaki insanlar
için gözü bozucu
etki yaratmaz.
*Katarakt ameliyatı olmak için kataraktın
olgunlaşmasını beklemek gerekir.
Katarakt ameliyatı
olmak için görme keskinliğinin iyice azalmasını beklemek artık
doğru sayılmıyor. Katarakt ameliyatlarında tedavi
yöntemi değiştiği için hastalar yeni
tekniklerle iyileştiriliyor.
Bu yöntemi doktora
danışmaktan çekinmemek gerekiyor. Katarakt teşhisi
konuldu ise ve bu
nedenle görme azaldıysa
eskisi gibi beklemenin
anlamı yoktur.
*Laserle tedavi
tehlikelidir, risklidir.
Gözlük ihtiyacını
gidermek için uygulanan laser tedavileri çoğu kez, yapıldıktan sonra
geleceğinin ne olduğu
belirsiz olan yöntemler değildir.
Ancak çok net
bazı kuralları vardır ve bu kurallara uyularak karar
verildiği ve yapıldığı zaman kalıcı, yüz güldürücü sonuçlar
elde edilir. Halk arasında
laserden sonra myop
geri geliyormuş düşüncesi
yanlıştır. Gözlüğe olan ihtiyaç son birkaç sene
içinde ilerleme göstermediği
zaman yapılırsa doğru
zamanda yapılmış demektir. Ayrıca kişinin yaşı, gözlük numarası, vücutta İyileşme cevabını etkileyebilecek bazı hastalıkların
olup olmaması, kişinin bu
tedaviden beklentileri ve gözde
bazı hastalıkların olup
olmadığı böyle bir müdahaleye karar
verirken dikkate alınması
gereken çok önemli
kriterlerdendir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder